top of page
  • asu somer

M e v c u d i y e t



Aşağıdaki metin Eckhart Tolle 'Var Olmanın Gücü' video serisinin ilkinde anlattıklarının, tarafımdan Türkçe'ye çevirilerek yazıya dökülmüş halidir. Öyle çok profesyonelce yapmadığımı hemen belirteyim; olaylar biraz spontane gelişti.

Tolle'nin ilk kitabı olan 'The Power of Now' sanırım okuduğum ilk 'kişisel gelişim' kitabıdır. Bununla beraber, 2000'lerin başında Şimdinin Gücü'nü İngilizce okuduğumda, kitabın henüz Türkçesi olmadığı gibi, benim de bahsettiği şeyler hakkında pek bir fikrim yoktu. O ilk kitaptan sonra pek çok kitap ve eğitim içinde, kendi yolumda piştim ama uzun bir süredir kendisiyle pek ilgilenmemiştim. Bu video ile tekrar karşıma çıktığında, dayanılması neredeyse zor yavaş konuşmasına rağmen çok keyif alarak dinledim. Şükür, artık neden bahsettiğini anlayabiliyorum. Dinlerken ellerim de klavyede tıkır tıkır işledi...

Eh madem yazdım, buraya koymamak olmaz.

Belki bununla karşılaşması -belki de tekrar karşılaşması- gereken birileri vardır.

İyi okumalar.



''Benim Mevcudiyet dediğim -bunun için başka sözcükler de var- düşünmeyi aşan bir bilinç halidir.


Çoğu zaman kafanızın içinde konuşmayı hiç bırakmayan bir sesin olduğunu fark etmişsinizdir, ben buna alışılmış düşünce süreçleriniz diyorum. Çoğu zaman bu kendi kendine konuşma, çoğu insan için olumsuz olduğu için genellikle nahoştur. Çoğu insan zihinleri tarafından işkence görür. Asıl neden elbette zihinlerinin şartlanmalarıdır. Ama kafalarındaki bu sesle o kadar özdeşleştikleri için, bunu fark edecekleri bir alan olduğunu bile bilmezler. Çünkü kafada bir ses var ve kafadaki sesle özdeşleştiklerinde, onlar kafanın içindeki sesin kendisi olurlar.


Mevcudiyet, kafada bir ses olduğunun farkına varabileceğiniz bir bilinç boyutunun ortaya çıkmasıdır. Bu farkındalık düşünmenin üzerindedir. Kendi zihninizin gözlemcisi olabileceğiniz bir bilinç alanıdır; düşünce süreçlerinin arkasındaki farkındalıktır.


Ve insanın kendi içindeki bu boyutu keşfetmesi fevkalade önemlidir. Aslında, kanımca kendi içlerindeki koşulsuz bilinç boyutunu keşfetmek, insanlığın evriminde bir sonraki adımdır ve bu inanılmaz bir değişimdir.


Tüm kadim manevi öğretmenler bu olasılığı -Buda'dan İsa'ya vb.- işaret ettiler ama şimdiye kadar sadece çok az insan bu bilinç durumunu deneyimleyebildi ve somutlaştırabildi.


Çok yakın zamana kadar bu yeni bilince ulaşmak insanoğlu için bir lükstü. Ancak artık dünyanın durumu o kadar kritik ki, müşterek olarak o kadar çok sorunla karşı karşıyayız ki, mevcudiyetin ortaya çıkışı olan insan bilincinin dönüşümü artık bir lüks değil, insanlığın hayatta kalması için bir zorunluluk.


Bir tür olarak karşılaştığımız problemler aslında kendi zihnimiz tarafından üretilir. Tüm sorunlar doğal afet sorunları değildir, insanın yarattığı afetlerdir.


Eski bilinçte, yani normal insan bilincinde güçlü bir delilik öğesi veya benim işlev bozukluğu dediğim bir unsur var; bu bilinç oldukça gereksiz yere muazzam miktarda ızdırap üretiyor ki kadim öğretmenler buna önceden işaret etmişti: Buda, insanlık durumunun acı çekmek olduğunu; İsa ise ihtiyacımız olan şeyin cennetin krallığını kendi içimizde bulmak olduğunu söyledi. Kurtuluşa ihtiyacımız var.


Ve ancak artık, gezegendeki birçok insan, hala bir azınlık ama her zamankinden daha fazla, bu yeni bilinç durumuna girmeye ve mevcudiyeti hayatlarının bir parçası yapmaya hazırlar.


Bu değişim çoğu insan için kademeli, az sayıdaki bazıları için ise radikal, ani bir değişim olmakta: Sürekli düşünce akışıyla özdeşleşen bilinçten -ki bu belirttiğim gibi işlev bozukluğudur- içinizdeki başka bir bilinç boyutunun, yani mevcudiyet veya farkındalık alanının olasılığını ve gerçekliğini keşfetmeye geçmek... Ve oradan kendi düşünce süreçlerinizi gözlemleyebilirsiniz ve artık şartlanmış zihinde kapana kısılmış ve tamamen özdeşleşmiş olmaktan kurtulursunuz. İşte bu değişimden geçmek hayatınızdaki en önemli şeydir.


Ve bu olağanüstü zor değildir, ne yazık ki böyle bir şeyin mümkün olduğu henüz ana akım kültürün bilgisi dahilinde değil. Mevcudiyetin ortaya çıkışı, şimdi olması gereken bir şeydir. İnsanlar buna hazır, sen buna hazırsın. Ve bu yeni bilinç hali içinizde ortaya çıktıkça, yaşamınızdaki olaylara tepki verme şeklinizdeki değişiklikleri, diğer insanlarla ilişki kurma şeklinizdeki değişiklikleri fark etmeye başlayacaksınız. Ve her şey daha iyisi için değişiyor olacak.


Örneğin, daha önce size önemli miktarda acı ve ızdırap veren bir durumun, artık size acı veya ızdırap verme gücüne sahip olmadığını göreceksiniz. Ayrıca şaşırtıcı gerçekleri keşfedeceksiniz; bunu kendi içinizde deneyimsel olarak keşfedeceksiniz. Yaşamınızdaki durumların farkına vararak şimdi söylediklerimi doğrulayabilir ve bazı durumlarda herhangi bir şekilde mutsuz olduğunuzda -küskünlük, sinirlenmek, öfke, kendine acıma da mutsuzluğun farklı şekilleridir- hayatınızdaki mutsuzluğun, büyük ölçüde, var olan durumdan çok, zihninizdeki düşünce süreçlerinden kaynaklandığının farkına varırsınız.


Çünkü mutsuz hissedişiniz -çoğu durumda- içinde bulunduğunuz durumla ilgili değil, zihninizin bu durum hakkında size ne söylediğiyle ilgilidir.


Sıklıkla, bir havaalanında ya da bir süpermarkette kuyrukta bulunma örneğini veririm; kuyruk hareket etmiyor ve bir gecikme var, çünkü insanlar çok yavaş veya yeterince becerikli değiller… Ve insanlar kolayca rahatsız olur, sinirlenir, üzülürler. Ve bu durum nedeniyle sinirlendiklerine inanırlar. Ama daha yakından bakarlarsa, orada sırada bekledikleri için değil; zihinlerinin bunun kötü bir durum olduğunu söylüyor olmasından dolayı mutsuz olduklarını görebilirler.


Zihin her türlü şeyi söyler. Kafadaki ses sürekli yorum yapar. Bunun farkında olabilseydiniz, o durumda mevcut olsaydınız, zihninizin ne söylediğinin farkında olurdunuz.


Ve eğer o durumda mevcut olsaydınız -ve hatta ciddi durumlar olarak adlandırabileceğimiz diğer birçok durumda- gerçekten orada olsaydınız; yaşadığınız mutsuzluğun aslında zihninizde ortaya çıktığını, içinde bulunduğunuz durumdan kaynaklanmadığını görürdünüz.


Böylelikle özgürlük olasılığının, seçim olasılığının geldiğini keşfedersiniz. Çünkü artık bir seçeneğiniz vardır: ''Bu düşünceleri düşünmeye ve mutsuz hissetmeye devam etmek mi istiyorum, yoksa bu durumdaki mutsuzluktan kurtulmayı mı tercih ediyorum?


Derken mevcudiyet daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar ve aniden bu anı olduğu gibi kabul edersiniz çünkü yapabileceğiniz başka pek bir şey yoktur. Ve o anı deneyimlediğinizde tam bir değişim olur. Mutsuzluk yükünden kurtulmuş olursunuz. Bu, mevcudiyetin hayatınızı gerçekten nasıl değiştirebileceğine dair küçük bir örnektir.


Ve tabii ki ilişkilerden bahsetmeli. Artık insanları koşullu zihin yoluyla sürekli olarak yargılamadığınızda, diğer insanlarla kurduğunuz ilişkilerde birçok değişiklik yaşarsınız.


Bu nedenle, bu yaşam süresinde başınıza gelebilecek en önemli şeyin, yaşamınızda bu değişimden geçmek olduğunu öne sürüyorum. Böylece artık çocukluğunuzdaki birçok etki ve tüm yetiştirilme tarzınız boyunca koşullandırılmış olan zihninizin insafına kalmamış olursunuz. Aniden zihninizin koşullandırmasını aşma ve gerçekten özgürleşme olasılığı ortaya çıkar. İşte bu nedenle 'kurtuluş' terimi çeşitli manevi geleneklerde kullanılır. Kurtulmak, özgür olmak... ama neyden kurtulmak? Bu sonunda kendi zihninizden özgürleşmek demektir.


Ve o zaman aklınızı ve düşünme yeteneğinizi çok daha etkili bir şekilde kullanabilirsiniz. Değişen şudur ki, artık zihniniz tarafından kullanılmıyor, onun yerine zihninizi kullanıyorsunuz. Bu çok büyük bir farktır.


Süregiden düşünce akışıyla özdeşleştiğinizde, nihayetinde siz düşünceyi düşünmüyorsunuz, düşünce sizi düşünüyor. Bunu bilmiyorsunuz bile. Onunla özdeşleşirsiniz ve düşünmekte olduğunuzu sanarsınız, ancak bu sadece koşullu zihnin düşüncesidir ve siz ona bir benlik duygusu vermişsinizdir. Ama Buda'nın uzun zaman önce işaret ettiği gibi, orada gerçek bir benlik yoktur.


Öyleyse, düşünce akışı ile kendini özdeşleştirmekten, bunun içinizdeki bir düşünce akışı olduğunu keşfetmeye doğru değişim vardır.


Çoğu zaman zihin, gerçekliği kendiniz ve başkaları için gerçekten ızdırap yaratan bir şekilde yorumlar. Bunu keşfederek ve var olan duruma işlev bozukluğu olan zihinsel bir yorum eklemeyerek o anda mutsuzluktan kurtulabilirsiniz. Ve aniden durum, sadece olduğu gibidir… ve aslında oldukça iyi hissediyorsunuzdur.


Mevcudiyet, keşfedeceğiniz gibi hayatınızın tüm alanlarını etkiler.


Bahsettiğim şey size bir anlam ifade ediyorsa ve ilginç geliyorsa, bu muhtemelen bilinçteki bu değişime hazırsınız demektir.


Ancak, neden bahsettiğim hakkında en ufak bir fikriniz yoksa ve çok saçma geliyorsa, bu muhtemelen henüz tam olarak hazır olmadığınız anlamına gelir. Sizi hazır olmanız gerektiğine ikna etmeye çalışmıyorum. Bu sadece, hazır olmadan önce biraz daha ızdırap çekmeniz gerektiği anlamına gelir. Öyleyse, birkaç yıl sonra tekrar buluşmak üzere.''


Der ve gülümser =)







29 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Uyan Anadolu

bottom of page