Bilgi ve kayıt : cancanakamp@gmail.com

Yaz gün dönümü, kuzey yarım kürede güneşin en uzun süre parladığı, doğanın en cömert, ışığın en parlak, enerjinin en yoğun olduğu bir zaman dilimidir. Kozmik enerjilerin yeryüzüne en güçlü şekilde aktığı, içsel dönüşüm ve aydınlanma için fırsat sunan özel bir geçiş olarak kabul edilir.
Bu zamanda, hem doğa hem de içsel benliğimiz en yüksek potansiyeline ulaşır. Çok eski zamanlardan beri süre gelmiş pratiklerde, özün nuru olan ateş kutlanır, onun etrafında buluşulur, şarkılar söylenir, danslar edilir, güneşe, suya, ağaçlara şükran sunulur, doğanın enerjisi ile hizalanılır. Bu zaman, Bir'liğimizi tazelemek ve Işığımızı onurlandırmak için değerli bir olanaktır.
Günümüzün karmaşası içinde, frekansımızı yüksek tutmak çok elzem ancak her zaman kolay değil. Bu nedenle doğada bir araya gelip kendi doğamızı onurlandırmak, enerjimizi yükselten pratikler yapmak; kalbimizi açıp kadim mantralarla titreşmek, sesimizi serbest bırakmak, bilinçli hareket ve kutsal dönüş ritüeli ile özümüze yol almak tahminlerimizin ötesinde bir değere sahip. Özellikle de dış dünya daha kaotik ve zorlayıcı olduğunda, iç dünyamızı dengelemek ve hizalamak önceliğimiz olmalı.
Zorlayıcı duyguların içinde, insan kendini yalnız ve desteksiz hissediyor. Bir araya gelmek, insanlığın ortak hallerini, duygularımızı paylaşarak, kalbimizdeki yükü hafifletmek hem bireysel hem de kolektif olarak şifalanmamızı sağlıyor.
Günlerin kısalmaya, karanlığın uzamaya başladığı o eşiğe varmadan, bu geçiş zamanında birliğin, neşenin ışığını canlı tutmak, kendimize ve birbirimize olan sorumluluğumuzdur. Geçen yıl yaptığımız gibi, yeniden ve yeniden, doğanın döngüsüne uyumlanarak, içimizdeki öz güce temas etmek için bir araya gelmeye niyet ediyoruz.
Ormanın yeşili ve denizin mavisi arasında, topraklanıp kalp kalbe bağ kuracağımız Can Cana bir buluşmaya davetlisiniz!
“Aynalar türlü türlüdür.
Yüzünü görmek isteyen Cam'a,
Özünü görmek isteyen Can'a bakar’’
Hacı Bektaş Veli
Davete icabet için: cancanakamp@gmail.com