Balinalar iklimi değiştiriyorlar!
Geçen yarım yüzyılda en heyecan verici bilimsel bulgulardan biri de, her alanda görülen Trophic Cascade (beslenme zincirinde kilit bir canlının zincirden çıkması) olgusu idi. Trofik kaskat, beslenme zincirinin en üstünde başlayan ve en alt seviyesine kadar altüst eden ekolojik bir süreç…
Hepimiz balinaların balık ve minik deniz kabukluları yediğini biliyoruz. Ve bazı kişiler, mesela Japonya’daki bazı siyasetçiler, insanlar adına daha çok yenecek balık anlamına geldiğini belirterek, balinaları avlamanın insanlık için iyi bir şey olduğunu iddia ettiler. Siz öyle sana durun…
Ancak balinalar azaldıkça balıklar ve deniz kabukluları da azalmaya başladı. Bu çok saçma… asıl predatörü (Besin olarak diğer canlıları yakalayıp öldüren herhangi bir canlı.) azaldığına göre balıkların sayısı artmalıydı. Ama anlaşılıyor ki balinalar bu balıkları sadece yemekle kalmıyor, aynı zamanda onların hayatta kalmasını da sağlıyorlar. Ve aslına bakılırsa balinalar okyanustaki tüm canlı sistemin muhafaza edilmesine yardımcı oluyorlar.
Balinalar çoğu zaman zifiri karanlık olan, çok derin sularda besleniyor ve sonrasında da fotosentezi mümkün kılacak kadar ışığın olduğu (photic zone), yüzeye dönüyorlar. Ve burada -biyolojistlerin fecal plume dediği- kendi dışkılarını bırakıyorlar. Dışkıları demir ve azot açısından çok zengin. Oysa bu maddeler denizin yüzeyinde çok az miktarda bulunuyor. Ve dışkılarındaki bu besinler, bitkilerin tek yaşayabileceği yer olan ışık gören alanda (photic zone) yani yüzeyde, bitki planktonlarını döllüyor.
Yüzey sularını gübrelemek balinaların yaptığı tek katkı değil. Balinaların sürekli dalıp çıkmaları, dipteki planktonları yüzeye taşıdığı için, planktonlar dibe çökene kadar çok daha fazla üreyebiliyorlar.
Bugün bile sayıları oldukça azalmış olmasına rağmen, balinaların suyu dikey olarak karıştırma işlevi, dünyadaki tüm diğer güçlerin; rüzgarların, dalgaların, gel-gitlerin ve akıntıların toplam yaptığına neredeyse eşit.
Daha fazla bitki planktonu (fitoplankton), daha fazla hayvan planktonu (zooplankton) demek ki bu da daha büyük hayvanların besini anlamına geliyor. Başka bir şekilde söylersek; daha fazla balina, daha fazla balık ve deniz kabuklusu demek.
Ama hikaye burada da bitmiyor çünkü; bitki planktonları sadece denizdeki canlıları beslemekle kalmıyor, aynı zamanda atmosferden karbondioksit (CO2) topluyor. Ve tabii ki sonrasında yüzeyden okyanusun tabanına geri çöküyor. Böylece karbondioksiti dolaşımdan çıkararak binlerce yıl kalabileceği bir yere götürmüş oluyor.
Daha fazla balina daha fazla plankton demek. Daha fazla plankton, daha fazla karbonun havadan çekilmesi demek.
Anlaşılıyor ki, oldukça yüksek sayıda öldürülerek, popülasyonları dramatik bir şekilde azaltılmadan önce, balinalar senede 10 milyonlarca ton karbonu atmosferden temizliyor olmalıydılar.
Balinalar iklimi düzenliyorlar!
Büyük balinaların geri dönüşü ve tekrardan eski sayılarına ulaşmaları sağlanabilirse, hem denizlere hem de atmosfere verdiğimiz zararın bir kısmını telafi edebilir.
Aşağıda bağlantısı olan videodan Asu Somer tarafından türkçeye çevrilmiştir.
https://www.youtube.com/watch?v=M18HxXve3CM
Comments